Üretken yapay zekâ teknolojileri, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz şeylerin artık gerçek hayatta da karşımıza çıkmasını sağlayabiliyor. Hem görüntüleri hem sesleri kopyalayabiliyor. Biz de bunları gördüğümüzde gerçek mi sahte mi olduğunu anlamakta zorlanıyoruz.
LinkedIn kurucusu Reid Hoffman’ın gerçekleştirdiği bir röportaj da bunun en iyi örneği. Ünlü iş insanı, kendisinin yapay zekâyla oluşturulmuş klonuyla konuştu. Ortaya oldukça ilginç sonuçlar çıktı.
Hoffman’ın yapay zekâ klonuyla konuştuğu video:
Hoffman, videoda yapay zekâyla oluşturulmuş avatarıyla yapay zekâ ve teknoloji üzerine bir sohbet gerçekleştiriyor. Bu model, milyarder girişimcinin bilgileri, sesi ve davranışlarıyla eğitilmiş bir GPT’den güç alıyor. GPT’ler, OpenAI tarafından yakın zamanda tanıtılmışlardı ve herkesin kendine has sohbet botunu oluşturmasını sağlıyorlardı. Sonuçlarda ise başarılı olduğu görülebiliyor. Videonun düzenlenerek bu hâle getirildiğinin altını çizelim. Yine de etkileyici olduğunu görmek mümkün.
*Hoffman’ın klonu (sol), Hoffman’ın kendisi (sağ)
Görüntüleri izlediğimizde, yapay zekâ klonunun beden dilinin gerçekçi olduğunu görebiliyoruz. Hoffman’ın mimiklerine, konuşma şekillerine, dinleme hareketlerine benzerlikler sergiliyor. Hatta bir kısımda önündeki masadaki bir şeyi koluyla sildiğini bile görebiliyoruz. Tabii ki yapay zekâyla oluşturulan video ve seslerde sıkça karşılaştığımız o gariplikler bu modelde de karşımıza çıkıyor. Ancak o kadar göze batmadığını söyleyebiliriz.
Hoffman, klonu ile gerçekleştirdiği sohbet hakkında şu ifadeleri kullandı: “Yapay zekâ avatarları pek çok insanı rahatsız edebilir. Ben de bu yüzden neyin mümkün olduğunu ve ne gibi olumlu yanları olabileceğini test etmek istedim. Bence bu avatarlar, dikkatli bir şekilde oluşturulduklarında bizim için fikirlerimizi ve kişiliğimizi yansıtan bir ayna görevi görebilirler.”
GPT-4 modelinden destek olan bu yapay zekâ klonunun görüntüsü Hour One isimli firma tarafından geliştirildi. Ses için ise 11ElevenLabs’in modelleri kullanıldı. Model, Hoffman’ın 20 yıllık konuşmalarını, yazılarını, podcast’lerini, röportajlarını ve vücut hareketlerini öğrenerek bu hâle gelmiş.